Dark Light

8 farklı ülkede 70 şubeye sahip bir restoran zinciri, BigChefs… Gamze Cizreli’nin inişler ve çıkışlarla dolu bu inanılmaz yolculuğunu keşfetmeye hazır mısın?

Diyarbakırlı olan Gamze Cizreli, geleneksel bir Türk ailesinden geliyordu. Cizreli’nin girişimci olmaya karar verdiği mezuniyet yıllarında, yaşadığı döneme oldukça yaygın olan “kurumsal hayat” anlayışı hakimdi. Bu genel algının da etkisiyle ailesi onun bir devlet kurumunda işe girmesini, bunun için çabalamasını istiyordu. 

Mezun olduktan sonra Gamze Cizreli kurumsal hayata girerek özel sektörde bir savunma sanayi projesinde iş hayatına atıldı. 

Bir süre sonra, ne kadar yükselirse yükselsin bu işiyle tam anlamıyla mutlu olamayacağını anlayan girişimcimiz kendi yolunu çizmeye karar verdi.

O sıralar yurtdışına yaptığı gezilerde oradaki insanların sahip olduğu cafe kültürünün neden Türkiye’de olmadığını sorgulayarak aslında bugünkü Big Chefs’i kurma yolundaki tecrübelerinin temellerini atmış oldu.

“Cafe kültürü”nün henüz yerleşmediği zamanların ortasında Cizreli, hızla büyümekte olan fast food mekanlarına rakip olabilecek samimi bir ortam yaratma düşüncesiyle bir cafe açmak istedi. 

Akşamları bir restoranda garson olarak çalışmaya başlayarak işletmede getir götür işlerini yaptı. Orada çalışırken hayalindeki işin aslında gerçekten de cafe açmak olduğunu anladı ve Ankara’da ilk cafe’yi açtı.

Ankara’ya çok yeni olan bu fikir açıldığında, daha ilk haftasından kendi ismini duyurarak popüler olmaya başladı. 

Mekanda kullanılan çizgili İngiliz duvar kağıdı ve samimi iç dekor tasarımı, eşsiz anne yemekleriyle harmanlanınca, gelen müşterilerini kendine bağlayan bir cafe resmi, döneminde herkesi aklına yerleşti.

Bunun gibi kurduğu 3 marka ile tanınmış olan Gamze Cizreli, zor bir süreçten geçerek belli bir zaman sonra eşiyle boşandı ve eski işleri ortağında kaldı. Elinde hiçbir sermayesi olmayan Gamze Cizreli, sıfırdan yepyeni bir marka kurmaya karar verdi.

Hayalleri ve başardıklarıyla bankayı kendine inandıran azimli girişimci, teminatsız şekilde kredi almayı başararak 2007’de Ankara’da ilk BigChefs’i kurdu.

Bambaşka bir yolda sıfırdan bir restoran kurma yolculuğunda Gamze Cizreli’ye, daha önceden beraber çalışmış olduğu üç şef bu serüvende desteklerini esirgemedi ve yanında oldu. İşte BigChefs de ismini, Gamze Cizreli’nin ve bahsettiğim üç şefin hikayesinden aldı.

Oluşturduğu bu markanın öne çıkmasını ve farklı olmasını amaçlayan Cizreli, 7/24 açık olacak ilk şubesini açtı. İşleri yavaş yavaş rayına oturtmaya başladı ancak içindeki girişimcilik ruhunu bir türlü bastıramadı. Risk almak, büyük hayellerin peşinde koşmak onu mutlu ediyordu. 

Aslında bir nevi, onu hayata bağlayan noktalar belli olmuştu: Denemek ve korkusuzca risk almak.

Ankara’dan sonra İstanbul’da da şube açarak işlerini büyütmeyi arzulayan Gamze Cizreli’nin İstanbul ile ilgili işlerin yürüyüp yürümeyeceği ile ilgili birtakım korkuları oluşuyor. İşte tam da zihnini kötü düşüncelerin kurcalamaya başladığı bu zamanlarda, yolu ve hayali çakıştığı YKM şirketinin yönetiminde görev alan Saruhan Tan ile çakıştı ve ortak olarak İstanbul’da şube açtılar. 

İstanbul’da şube açar açmaz hem konsept hem marka değeri olarak büyük fark yaratmayı başardılar. Artık Türkiye’ye sığmayan bu girişim; Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve sonrasında Avrupa’ya yayılan ünlü bir restoran zincirine dönüştü.

BigChefs’in şu an geldiği noktada tamı tamına 3000 çalışana, 70 şubede ve 8 farklı ülkede iş imkanı sunmaktadır. 

Gamze Cizreli’nin başladığı noktayı düşündüğümüzde, girişimci bir kadının aile şirketinde deneyimlediği süreçte edindiği bilgileri baz alarak sıfırdan, sıfır sermaye ile kurduğu bir restoranın eşsiz bir marka değerine sahip ve uluslararası sürdürülebilirliği yakalamış restoranlar zincirini yarattığına şahit oluyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili İçerikler