Dark Light

Ulaşım sektörü, insanların yaşam tarzlarına göre her yerde farklı şekillenmiştir. Örneğin sürekli bir koşuşturmacanın hakim olduğu ABD gibi gelişmiş ülkelerde yaşayan insanlar, zamandan tasarruf etmek adına ulaşım ve taşımacılık sektöründeki gelişimi ön planda tutmuşlardır.

Son zamanlarda teknolojinin de gelişmesiyle ulaşımın özellikle bu gelişmiş ülkelerde rağbet gören yeni bir ayağı çıktı: Araç çağırma uygulamaları. Destekleyenler ve kötüleyenler için, modern “isteğe bağlı” ekonomiyi araç çağırma uygulamalarından daha fazla ön plana çıkaran çok az hizmet vardır. 

Müşterilerin sokakta bir arabayı veya merkezi bir sevkiyat merkezini aramasını gerektiren geleneksel taksilerin aksine, yeni tarzdaki uygulamalar, kullanıcıların akıllı telefonlarını kullanarak bir yolculuk talep etmelerine ve sürücülerinin ilerlemesini gerçek zamanlı olarak izlemelerine olanak tanıyor. Aynı zamanda müşterilere, entegre bir derecelendirme sistemi ile ödeme imkanı da sunuyor.

Milyonlarca kişi için onları insanlara, yerlere ve olanaklara bağlayan bir yaşam çizgisi olan ulaşım sektöründen, toplumun her kesiminden insan gerek toplu taşıma gerek araç çağırma uygulamaları, gerek de özel araçlar olsun yararlanıyor. 

Herkesin farklı ihtiyaçlarına göre tercih ettiği ulaşım alanının uygulama bazlı araç çağırma sistemini günümüzde, Amerika’nın %15’i kullanıyor. 

Amerikan vatandaşlarının yarısından fazlasının (%51) haberdar olduğu Uber veya Lyft gibi araç çağırma uygulamaları da günden güne yaygınlaşmaya ve insanlar tarafından öğrenilmeye devam ediyor. 

Yarı zamanlı çalışan araç çağırma uygulamalarının sürücülerinin, genellikle alternatif para kazanma yöntemlerine açık olduğunu fark eden Kaan Günay ve Onur Kardeşler; 2017 yılında, ABD’de bu tarz araçların üzerine yerleştirdikleri ekranlar aracılığı ile markalara lokasyon bazlı dijital reklam imkanı sunarak markaların müşterilerine doğru yerde ve doğru zamanda ulaşmasını mümkün kılan Firefly adındaki bu girişimi hayata geçirdiler.

Her gün bir yerden başka bir yere gitmemizi zorunlu kılan büyük şehirlerin zamanla akıllı şehirlere dönüşecek olması, muhakkak, geleceğin insanların hayatlarında getireceği en büyük değişimlerden biri olma niteliği taşıyacaktır. Bu yüzden de Kaan Günay’ın küçüklüğünden beri büyüyen kendi işini kurma arzusu, ulaşım sektörü etrafında şekillenmiştir. 

Yaptığı iş sonucunda memnun olabilmek ve sadece bu işten mutluluk duyabilmek… Firefly girişiminin başarı tanımı işte tam da bu oluyor. Kaan Günay “mutluluk” doğrultusunda, hem kişisel hayatında, hem de kuracağı işi seçerken, daima kendini mutlu hissettirecek yolları seçmiş. Belki de bu özelliği onu diğer girişimcilerden ayırarak öne çıkaran özelliği oluyor. 

Kaan Günay’ın hayat anlayışına göre, herhangi bir amacı ve uğruna çalışacak bir şeyi olmayan insanlar, çalışmaktan gerçek anlamda keyif alamıyor ve gelişigüzel hayatlarını sürdürüyorlar. 

Girişimciyi harekete geçiren şey de aslında tam bu noktada. 

Önceki işinde çalışmak için bir misyonu olmadığını fark eden Kaan Günay,  işte tam da bunu fark ettiği sırada, o anki işinden ayrılarak Firefly’ı kurma kararını ciddi ciddi hayata geçirmeye karar veriyor. 

Şu anki girişimlerinin geldiği noktayla gurur duyan Kaan Günay ve Onur Kardeşler, kendi markalarını kurmanın ve her geçen gün de Firefly ekibini hem Türkiye’de hem de ABD’de genişletecek olmanın arzusu ile sadece mutlu oldukları işi üstleniyorlar.

Siz de bu girişimciler gibi sevdiğiniz işi yaparak hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Hatta şu anda bu içeriği okumayı bitirdikten sonra, sizi mutlu edecek bu hayali gerçekleştirmek için yapmanız gereken ilk adımı atın ve düşünmeye başlayın. 

Unutmayın ki hiçbir hayale giden yol pürüzsüz ya da garanti değildir. İnsanlar risk almaktan korksalardı, şu an herkesin bildiği Apple, Google veya Samsung gibi hiçbir büyük marka var olmazdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili İçerikler