Dark Light

Squid Game çılgınlığı dur durak bilmiyor. Netflix’in verilerine göre tamı tamına 111 milyonluk bir seyirci kitlesine ulaşmış olan Güney Kore dizisi tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. 

İzlenme oranlarında rakiplerinin neredeyse iki katına sahip olan Squid Game, Bridgerton ve Lupin’i geçmesi ile tarihte bir rekor kırdı ve Netflix’in “en çok izlenen dizi” unvanını kazandı.

Diziyi konu bakımından incelersek; ciddi seviyede para sıkıntısı çeken yüzlerce insanın gizli bir topluluk tarafından davet edilerek yarışmacıların, para ödülü karşılığında belli başlı yarışmalarla sınandığını görüyoruz. 

Dünyaca ünlenen dizi, Kore kültürüne ait çocuk oyunlarının tamamında galip gelmeye çalışan insanların yüklü miktardaki para ödülüne sahip olmak için her şeyi hatta ölümü bile göze almalarını ele alan kurgusal bir hikayeden oluşuyor.

Birçok açıdan insanlığa ayna tutan bu dizi, bizlerin hayatta kalma içgüdüsünü ve insanlığa ait ilkelliğin zor durumlarda boy gösterdiğini önüne seriyor. 

Squid Game; dünya insanının masum ve çocuksu samimiyetinden gün geçtikçe uzaklaşarak, yalan, hile ve hırsızlık gibi insanı insanlıktan çıkartarak içten içe duygusuz varlıklara dönüşmesine sebep olan nedenleri inceleyen, aslında bunu izleyen herkese tek tek sorgulatan sembolize bir dizi. 

Peki onca dizinin arasında neden Squid Game? 100 civarı ülkeyi etkisi altına alan bu diziyi diğerlerinden farklı kılan özelliği ne? Sanırım bu sorunun cevabını herkes merak ediyor. O halde direkt cevaba odaklanmadan önce aynı noktaya çıkan dolambaçlı yollara bir göz atalım bence. 

  • Hatırlarsınız ki 2012 yılında çıkan “Gangnam Style” şarkısı da müzik sektöründe Squid Game benzeri bir etki yaratarak milyonlarca kişi tarafından dansı taklit edilerek yoğun bir ilgi seline tutulmuştu. Gangnam Style’ın şarkıcısı Yoo Gun-hyung ise Güney Koreli bir kayıt sanatçısı ve plak yapımcısıdır.
  • 2014 yılında ise 40.000 “League of Legends” hayranı, dünya şampiyonası finalini izlemek için Güney Kore‘deki Seul Dünya Kupası Stadyumu’na akın etmişti. Büyük final, o güne kadar gerçekleştirilen bir eSports turnuvası için en büyük canlı katılımı oluşturarak Guinness Rekorlar Kitabı tarihine geçti.
  • Şimdi de günümüzü ele alalım. Herkesin ismen de olsa aşina olduğu “BTS” müzik grubu, 7 tane şarkıcıdan oluşan bir Güney Kore müzik grubudur. Pek çok ülkeden pek çok hayranının bulunduğu bu grup “Golden Disk” ve “MBC Müzik Şovu Şampiyonu” Ödülleri gibi küresel alanı kapsayan birçok ödül kazanmışlardır.

Gördüğünüz gibi Güney Kore pek çok zamanda, farklı alanlarda rekorlar kırarak tarihe geçmiş. Peki rekor kırdıkları alanlara şöyle bir dönüp baktığımızda tüm başarıları ortak bir yerde buluşturan bir nokta bulabildiniz mi? Cevap aslında oldukça basit: Eğlence sektörü

Müzik, e-spor veya film-dizi sektörleri…Hepsi de “eğlence” paydasında birleşip bir bütün haline geliyor. Eğlenmeye ve eğlence temelli oluşturulmuş sistemlere oldukça düşkün olan Güney Kore, ülke bütçelerinin büyük bir kısmını bu sektör için ayırarak yatırım mekanizmalarını günden güne geliştiriyor. Dünya ülkeleri arasında bakıldığında eğlenceye %25’lik bir pay ile en çok bütçeyi ayıran ülke Güney Kore oluyor. 

Bu şekilde yoğun bir müşteri beklentisine sahip olunca da sektörün kalitesi haliyle tavan yapıyor. Çünkü bir alana ne kadar vakit ve nakit harcarsan, sonuçlar da bir o kadar verimli olur.

Güney Kore’nin eğlenceyi yaşam biçimi haline getirmelerinin yanı sıra bazı kişiler, Squid Game’in rekor kırmasının aslında tesadüf olmadığını düşünüyor. 

Korece’deki sesleniş biçimlerinin özgünlüğünün ve bazı harflerin diğerlerine göre oldukça fazla kullanımının (“O” gibi), insanların bilinçaltında belli yerler edindiğine inanan bu kişiler; belli bir düzene sahip seslerin insanların beyninde ergonomik bir etki yarattığını da belirtiyorlar.

Maliyetinin 21,4 milyon dolar, getirisinin ise yaklaşık 900 milyon dolar olduğu bu dizide, popularizmin kelebek etkisi yarattığını ve bu sayede dizinin herkes tarafından izlenmesinin oldukça kolay bir hale geldiğini söyleyebiliriz. Başlarda diziyi izleyip beğenen ve bununla alakalı sosyal medya paylaşımları yapan insanların şu an milyonlara ulaştığını söylemek de izleyici kitlesinden de anlaşılacağı gibi mümkün.

Yalnızca Netflix değil, birçok farklı sektör de Squid Game çılgınlığından yararlandı. Yakın zamanda Paris’te 2 günlüğüne açılan Squid Game temalı eşyaların satıldığı neredeyse kaosun hakim olduğu bir mağazada insanlar uzun kuyruklar oluşturarak mağaza ürünlerinden satın almak için birbirleriyle yarıştı. 

Endonezya’da ise yine aynı dizi teması ile açılan bir kafede garsonlar Squid Game kostümleri giyerek servis yapıyorlar.

Bahsettiğim sektörlerin yanında giyim sektörü de keza en çok etkilenen alanlardan biri oldu. Diziden sonra tulum ve yeşil sweatshirtlere karşı artan büyük ilgiyle karşılaşan Güney Kore giyim piyasası, hala çalkalanmaya devam ediyor.

Genel oranlara bakılınca dizideki eşofman ve beyaz Vans ayakkabıların satışının %7.800 arttığını görmek de izleyicilerin diziyle olan güçlü bağını da açıkça gözler önüne seriyor.

Sektörlerin birbirleri ile en fazla etkileşimde olduğu dönemlerden birini yaşayan dünyamızda domino etkisi yaratan bu akımları gitgide daha sık görmeye başlayabiliriz.

Ne diyelim? Bakalım Squid Game’in tahtını sallayacak bir dizi veya film çıkacak mı, hep birlikte göreceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili İçerikler