Dark Light

“Şimdi biz metaverse çağında mıyız? Girdik mi metaverse çağına?” gibi soruları artık hepimiz her gün en az bir kere duyar hale geldik. Biz de bu konunun herkesin kafasında biraz havada kaldığını ve soru işaretleri oluşturduğunu düşünerek kollarımızı sıvadık. 

Peki nedir bu metaverse? 

Metaverse; bir nevi içinde bulunduğumuz dünyanın dijital ikizidir. Fiziksel dünyamızda neler yapıyorsak dijital ikizi olan ve metaverse diye adlandırılan bu dünyada da aynı şeyleri yapmak mümkün. Düğünlere katılmak, ev almak, arkadaşlarımızla buluşmak ve konuşmak gibi…

Dijitalde de olsa kullanıcılar modadan uzak kaldıkları bir dünya istemiyor gibi görünüyor!

Pazarda açık gören ve modada dünya devi olan markalar – Tom Ford, Chanel, Gucci vs.- dijital kıyafetlerini satışa sunmaya başladı bile. Somut olarak satılan ürünlerinden daha pahalı olan bu eşyalar kullanıcılar için bir problem yaratmıyor gibi görünüyor. Çünkü öyle ki geçtiğimiz günlerde 7 dakikada 600 tane dijital spor ayakkabı satan RTFKT Studios adında bir firma satışları sonucunda toplamda 3,1 milyon dolar elde etti. Bu durum ayakkabı devi olan Nike’ın ilgisini çekmiş olacak ki bu şirketi satın alarak sanal aleme ilişkin planlarını hayata geçirmiş oldu. 

Dünya devi olan bu şirketin dışında bir Türk girişimcinin liderlik ettiği Space Runners adlı firmada 30 milyon dolar değerinde bir yatırım alarak metaverse ve oyunlarda giyilmek üzere dijital ayakkabı üretiyor. Şirket NFT (Non Fungible Token) olarak geliştirdiği sanal ayakkabılar için dijital ortamın tanınmış sanatçıları, markalar ve ünlüleri bir araya getiriyor.

Arsaları, köprüleri parsel parsel satın alabiliyorsun!

Somut dünyamızın tam olarak ikizi olan bu sanal alemde aynı Minecraft, Fortnite oyunlarında olduğu gibi arsa alıp satmak mümkün! Geçtiğimiz Aralık ayının ikinci ve üçüncü haftasında tam olarak 100 milyon dolar değerinde olan sanal emlak satışı gerçekleşti. Tek bir gayrimenkulün 4,3 milyon dolara alıcı bulduğu bu evrende uç noktaları yaşıyoruz demek bence mümkün. Bu kadar büyük miktarlarda paraları sadece sanal bir aleme yatıran insanlar için dijital hayatın da gerçek hayatları kadar anlam ifade ettiğini söylemek çokta yanlış bir ifade olmasa gerek. Hatta öyle ki dijital evrene yatırım yapan kişiler diğer kullanıcılara nasıl doğru araziyi seçmeleri gerektiği hakkında tavsiye vermeye bile başlamış.

Bütün bunlardan anladığımız üzere teknoloji artık hayatımızın bir parçası olmanın ötesine gitmeye başlıyor ve ilk kez 1992 yılında Neil Stephenson’ın “Snow Crash” kitabında duyduğumuz “metaverse” kavramını hayatımızın orta noktasına koyarak fiziksel olarak içinde bulunduğumuz dünyanın aynı kopyası olan sanal alemi geliştirme yolunda birçok adım atılmaya devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili İçerikler